Aşkın kesin bir tanımını yapmamız mümkün değil. Herkesin kendine ait bire aşk tanımı vardır.Aşk, sosyal antropologlara göre “cinsel bir tutkudur. Şairlerin özlemli ve duygulu şarkılarıdır.” Psikologlara göre, “aşk hem normal hem de nörotik olmaktır, yaratıcı ve yıkıcıdır.” Filozoflara göre, “aşk erkekler için başkadır, kadınlar için başka. Ama herkes için iyiliğin ve kötülüğün, güzelliğin ve çirkinliğin başlıca kaynağıdır veya aşık olana dek, o günekadar hiç aşık olmadığınızı anladığınız bir durumdur.
Oscar Wılde’a göre;
Aşk, karşılıklı bir yanlış anlamadır.
Can Yücel’e göre;
Sebepsiz sevmektir aşk, nedeni olmadan bağlanmak birine.
Günümüzde bilim adamlarının açıklamakta zorlandıkları konulardan biri bu. Bazı kişiler ilk görüşte aşık olur, bazıları da yıllarca aşkı arar durur. Aşkı başlatan şey nedir? Sadece karşıdaki kişinin çekiciliği, dış görünüşü veya davranış biçimi mi bunda etkili? Yani aşık olmak için karşı tarafın yakışıklı veya güzel ve bunun yanında çekici olması gerekli mi?
Bilinçaltında depolanan kusursuz arkadaş özelliklerine uygun biriyle karşılaştığımızda aşkın ilk kıvılcımıyla birlikte kimyası da işin içine giriyor. Uyarılan beyin ile aşkın ilk fazı olan büyüleyici fazda feniletilamin, dopamin ve norepinefrin salgılıyor.Feniletilamin, aşkın molekülü olarak tanımlanıyor.İlk görüşte aşktan sorumlu kimyasal.Görsel uyanlar salınımını arttırıyor. Aşkta ortaya çıkan gözbebeklerinin büyümesi, karında kan çekilmesine bağlı kramp tarzı duygu, dudaklarda ve cinsel organlarda kanlanmanın artması gibi etkilere neden oluyor.Aşk gülücüklerin nedeni ve bulutlar üzerinde yürüyor gibi hissetmemizin kimyasalı.Cazibe, heyecan ve her şeyin iyi olduğu duygusunda rol oynar. Romantik filmler seyretmek feniletilamin düzeylerini yükseltiyor. Belki de insanların ilk aşklarını hep hatırlıyor olmalarının sebebi, bu kimyasalın salınımının en yüksek olduğu an olabilir ve böylece bu beynimize kazınıyor olabilir. Dopamin; beynin “ödül kimyasalı” olarak da bilinir. Aşık olunan kişiye karşı ilgi ve dikkatin artmasına neden olur.
Aşıkların aşkı yaşama şekli birbirinden farklıdır. Bazı aşıklar aşkı coşkulu, neşeli ve hayatın vazgeçilmez bir rengi olarak yaşar. Bazı aşıkların da aşkı yaşama şekli tedavi gerektirecek kadar yoğun ve takıntılıdır. Kimi aşıklar yalancı aşkı, kimi aşıklar şüpheci aşkı, kimi aşıklar kendine olan aşkını çoğaltmak için aşkı yaşar. Kimi aşıklar oyuncudur, kimi aşıklar aşka bağımlıdır, kimi aşıklar kuralcıdır, kimi aşıklar da çekingen.Sonuç olarak hayatı nasıl yaşıyorsak aşkı yaşama şeklimizde o şekilde yol alıyor.
Bana göre aşk; onun canı yandığında senin de aynı şekilde canının yanmasıdır. Sesini duymadığında zaman geçmek bilmediği gibi zevk almamaya başlarsın. Her dakika onu düşünür onunla ilgi hayaller kurarsın. Dinlediğin şarkıda, okuduğun kitapta, izlediğin film sahnesinde mutlaka ona ait bir şeyler bulursun. Biran yanından geçen birisinde onun parfüm kokusunu duyduğunda istemsiz olarak derin derin içine çekersin o kokuyu.. Mesela; kaynamış yumurta sevmediğini, üzgün olduğunda sana gelip anlatmak istediğini, sevdiğini söylemese bile bakışlarında sana olan aşkı görebilirsin..
Artık o senin GÜLEN YÜZÜM dediğin olmuştur.
Ne diyordu Sezen Aksu, o unutulmaz şarkısında? Ben her bahar aşık olurum/Rüzgar olur, yağmur olurum/Filizlenir anılarda gururum /Taşar içimden ruhum... Gerçekten her bahar aşık olmak mümkün mü, niye bazıları daha çok aşık oluyor. ‘Zen ve aşık olma sanatı’ kitabının yazarı, psikolog Brenda Shoshanna’ya göre aşık olmak dünyanın en gerçekçi, dürüst ve olgun eylemi. İnsana yaşam enerjisi veriyor, kendini olumlu olarak koşullandırmayı sağlıyor. Aşkın kuralı, kanunu yok.
Aşk ile seksin ilişkisi tabularımızla ilişkilidir.Ruhen ve bedenen sekse hazır aşık iki olgun insanın çeşitli tabular yüzünden seksten uzak durması; içinde bir şeylerin eksik kaldığı aşktır. Seks aşkın tek temeli olmamakla beraber mutlaka yaşanması gereken bir durumdur. Psikiyatrist Prof.Dr.MehmetSungur romantik bir aşkın cinsel arzuları arttırdığını, aşkın cinsellikten haz almanın garantisi olduğunu ve ‘aşkla yapılan seks ziyafet gibidir, aşksız olan ise bir yemektir’ cümleleri ile aşkla seksin ne kadar iç içe olduğunu çok güzel tanımlıyor. Yazıma son vermeden önce çok sevdiğim şiirle veda etmek istiyorum.
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey
Dünya’nın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
Ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum…
Birlikte şarkılar söyleyebileceğiniz insanlar olsun hayatınızda..
Gülen Yüzüm’e Sevgilerle…
Tufan Öztürk 4 Yıl Önce
Aşk varlığı cennet, yokluğu cehennem..
alisakin kutlu 4 Yıl Önce
aşk sen olmakdan vazgeçip o olabilmekdir=)
Özcan Ok 4 Yıl Önce
Tebrik ederim
Metin Yıldırım 4 Yıl Önce
Çok güzel ..başarılarının devamını dilerim..
Metin Yıldırım 4 Yıl Önce
Çok güzel ..başarılarının devamını dilerim..
Ayşen 4 Yıl Önce
Başarılar
Büşra 4 Yıl Önce
Tebrik ediyorum.
Sedef 4 Yıl Önce
Yine harika bir yazıyla karşımıza çıktınız Bihter Hanım. Yüreğinize sağlık. Hep aşkla kalın..
Zeynep 4 Yıl Önce
Yüreğinize, emeğinize sağlık. Başarılarınızın devamını diliyorum. "GÜLEN YÜZÜNÜZ" hiç solmasın...
Melek 4 Yıl Önce
Başarılar
Özge 4 Yıl Önce
Sebepsiz sevmektir
Cemal duran 4 Yıl Önce
Bana göre aşk saçma bir duygu herşey para
Hasan 4 Yıl Önce
Başarılarınızin devamını dilerim. Her daim gülen yuzunuzle olmanız dileğiyle...
Hasan 4 Yıl Önce
Başarılarınızin devamını dilerim. Her daim gülen yuzunuzle olmanız dileğiyle...
Selen 4 Yıl Önce
Duyguların kraliçesi olan aşkı her daim yaşamak dileğiyle...
Abdullah Katrancı 4 Yıl Önce
Bihter Hanım sizin ne güzel yüreğiniz var
Teoman Canlı 4 Yıl Önce
Aşk nefes almaktır
Tarık Şahin 4 Yıl Önce
Muhteşem bir yazı
Bihter Olgaç Varvar 4 Yıl Önce
Teşekkür ederim
Derya Demir 4 Yıl Önce
Bihter hanım çok haklısınız
Belgin Gündoğdu 4 Yıl Önce
Ahhh aşk
Bihter Olgaç Varvar 4 Yıl Önce
Teşekkür ederim
Bihter Olgaç Varvar 4 Yıl Önce
Teşekkür ederim
Hamiyet 4 Yıl Önce
Çok guzel anlatılmış