Akşener Denizli’den Cumhurbaşkanına seslendi

DENİZLİ

Denizli'de miting yapan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, "Türkiye bugün, çok derin bir krizle karşı karşıya. Tek çözüm var; seçim, seçim, seçim" dedi

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Denizli'de 29 Ekim Bulvarı üzerindeki Özay Gönlüm Meydanı’nda miting düzenledi. Erken seçim çağrısını yineleyen Akşener, döviz kurundaki artışı eleştirerek, "Okey oynar gibi ekonomi yönetilmez. Istaka dizer gibi, kabine yapılmaz, bürokrat atanmaz" dedi.

MEMLEKETİN ZENGİNLİKLERİNE DADANANLAR VAR

Türkiye’de bugün, analar tencereyi kaynatamıyor. Türkiye’de bugün, babalar eve ekmek götüremiyor. Türkiye’de bugün, gençler kaçıp gidecek ülke arıyor. Yazık değil mi? Günah değil mi? Bu aziz millete, varlık içinde yokluk yaşatmaya, ne hakkınız var? Ne diyordu kıymetli ozanımız Özay Gönlüm? “Testi içinde pekmez, bu pekmez bize yetmez.” Peki, bu pekmez, bize niye yetmez? Çünkü testiye dadananlar var. Çünkü memleketin zenginliklerine dadananlar var. Çünkü milletin hakkına, hukukuna, alın terine, musallat olanlar var.

TÜRKİYE'NİN ÇÖZÜLEMEYECEK SORUNU YOK

Önce şu gerçeği bir kenara koyalım; Türkiye, zengin bir ülke. Türkiye, çok büyük potansiyeli olan bir ülke. Türkiye, yoksulluğu değil, zenginliği hak eden bir ülke. Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yok. Zengin, mutlu ve huzurlu bir Türkiye’yi inşa etmek için, ihtiyacımız olan her şeye sahibiz. Tek bir sorunumuz var. O da ne biliyor musunuz? Bu ucube sistem ve beceriksizliğin kitabını yazan Ak Parti iktidarı. Şimdi size sormak istiyorum; Bundan üç yıl öncesine göre, daha mı zenginsiniz? Bundan üç yıl öncesine göre, evlatlarınız daha kolay mı iş buluyor? Çiftçi kardeşlerim; Mahsulünüz, üç yıl öncesine göre, daha mı çok kazandırıyor? Esnaf kardeşlerim; Sattığınız malı yerine koyabiliyor musunuz? Dükkânı çevirebiliyor musunuz? EYT’li kardeşlerim; Üç yıl öncesine göre, daha mı umutlusunuz? Memur kardeşlerim, Üç yıl önce verdikleri sözü tuttular mı? Hakkınız olan, 3600 ek göstergeyi verdiler mi? İhracat yapan, sanayici kardeşlerim; İşleriniz, üç yıl öncesine göre, daha mı iyi? Ev kadını kardeşlerim; Domatesi, biberi, patlıcanı, yağı, unu, şekeri, üç yıl öncesine göre, daha mı ucuza alıyorsunuz? Kasabın önünden geçebiliyor musunuz? Pazarda fileyi doldurabiliyor musunuz? Tencereyi kaynatabiliyor musunuz?

YA GEREĞİNİ YAPACAKSIN YA DA İLK SEÇİMDE BOYUNUN ÖLÇÜSÜNÜ ALACAKSIN

Bu sesi duyacaksın Sayın Erdoğan! Bu sesi duyacaksın. İstesen de istemesen de bu sesi duyacaksın. Senin duymak istemediğin feryat, işte burada. Senin görmek istemediğin gerçekler, işte burada. Milletin gündemi işte burada, işte bu meydanda. Bu cevaplar bana değil. Geçen seçimde, “Ver yetkiyi, gör etkiyi.” dedin, milletine sözler verdin. Millet sözüne güvendi, yetkiyi verdi. Bugün, ülkeyi sen yönetiyorsun. İşte o nedenle, bu cevaplar sana Sayın Erdoğan. Bu cevaplar sana! Artık köprüden önceki son çıkıştasın. Ya milletini duyacak ve gereğini yapacaksın, ya da ilk seçimde, boyunun ölçüsünü alacaksın. Ya saraydaki sefana ara verip, gerçeklerle yüzleşeceksin, ya da sandık geldiğinde, milletin okkalı şaplağını yiyeceksin. Bu kadar basit.

TEK ÇÖZÜM SEÇİM

Türkiye bugün, çok derin bir krizle karşı karşıya. Şimdi ben de size soruyorum; Bu iktidar, şu anda millete gidebiliyor mu? Yüzleri var mı? Esnafın arasına çıkabiliyorlar mı? Halkın arasına, tarım köylüsünün arasına gelebiliyorlar mı? Pamuk tarlasına girebiliyorlar mı? Pancarda varlar mı? Çarşıda pazarda gezebiliyorlar mı? Gençlerin karşısına çıkabiliyorlar mı? Aynı Sayın Erdoğan’ın, bundan 20 yıl önce söylediği gibi; Öyleyse, tek çözüm var; Seçim! Seçim! Seçim!

OKEY OYNAR GİBİ EKONOMİ YÖNETİLMEZ

Sayın Erdoğan’ın inadı, Türkiye’yi her geçen gün, uçurumun eşiğine sürüklüyor. İşte son felaket: 2001 yılındaki krizde bile, 1,2 lira olan dolar, bugün 11 lira. “Türkiye’yi uçuracak.” dedikleri, bu ucube sistem, üç yılda doları uçurdu, enflasyonu uçurdu, işsizliği uçurdu. Beş müteahhit daha zengin oldu, ama milletimiz fakirleştikçe fakirleşti. Doğalgaz fiyatları, ateş pahası. Domatesin, patatesin, etin, sütün, yoğurdun, şekerin, yağın fiyatı, ateş pahası. İşveren için maliyetler, iki katına çıktı. İşsizlik arttıkça artıyor. Artık geceleri, döviz kurunu takip ederken uykularımız kaçıyor. Sayın Erdoğan kafasına göre deney yapıyor, ama olan yine milletimize oluyor. Buradan Sayın Erdoğan’ı, bir kez daha uyarıyorum; Şahsi hırsların uğruna, milletimize daha fazla eziyet etme. Bu millet, bu fakirliği hak etmiyor. Damadınla oyun kurdun olmadı. Onu gönderdin, başkasını getirdin, tutmadı. Mevsimlik Merkez Bankası Başkanları gelip gidiyor, tutmuyor. Anla artık, Sayın Erdoğan; Okey oynar gibi ekonomi yönetilmez. Istaka dizer gibi, kabine yapılmaz, bürokrat atanmaz. Bu ucube sistem yerinde durduğu sürece, bu ülke şahlanmaz. Bu kadar basit. Akşener’in konuşmasının arasında kürsüye çıkan Döne Altuntaş ekonomik sorunlarını anlattı. Yaklaşık 2 bin işçi taşıdığını belirten Altuntaş “İnsanların dertleriyle beraberim ben. O üniversite mezunları ‘Abla bizi işe götür’ diyor. Halkımızın işi çok zor. Şeker un 300 lira olmuş. Gübre alamadan ekin ektik. Hanımlarımızın işi çok zor. Evimin kenarındaki çöp bidonuna atılan kıyafetleri yıkayıp kıyafeti ayakkabısı olmayan işçime veriyorum. Biz bunları hak etmedik. Cennet ülkemizin cehennemden kurtarılma zamanı geldi” diye konuştu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.