Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 1919'da Samsun'da başlayan istiklal mücadelemiz, en ağır şartlara ve imkânsızlıklara rağmen büyük bir kahramanlık destanı yazılarak 30 Ağustos günü zaferle sonuçlanmıştır.
30 Ağustos, esaret zincirine vurularak yok edilmek istenen bir milletin ‘Ya istiklal ya ölüm’ diyerek dünyaya haykırdığı ve yedi düvele karşı verdiği destansı mücadelenin zaferle nihayet bulduğu tarihi bir gündür.
Kahraman milletimiz bu zaferle; milli hâkimiyet, birlik ve beraberlik anlayışı içerisinde, kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere unutulmaz bir ders vermiş; hiçbir şekilde bağımsızlık ve hürriyetinden ödün vermeyeceğini sonsuza kadar var olacağını tüm dünyaya kabul ettirmiştir.
Bugün böylesi şanlı bir tarihin mirasçıları olan bizlere düşen en önemli görev, farklılıklarımızın birliğimizi tamamlayan zenginlikler olduğunu bilerek, geçmişimizden aldığımız güç ve cesaretle geleceğimizi inşa etmek, birlik ve beraberliğimizden ödün vermeden Cumhuriyetimizi korumak ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu zaferi bizlere armağan eden istiklal mücadelemizin kahramanlarını, aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle, gazilerimizi şükranla yâd ediyor, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin kahraman mensuplarının ve Denizlili hemşehrilerimizin nezdinde aziz milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.