Denizli’de yerin 3 bin metre derinliğinden gelen şifa

Denizli’nin Sarayköy ilçesi Tekke Mahallesinde bulunun bölgede yaklaşık üç bin metre derinlikten kendi halinde yüzeye çıkan şifalı termal su birçok hastalığın tedavisine kullanılıyor. Bölgede özel açılan sondaj kuyularından çıkartılan 180 derecelik sıcaklığındaki termal sudan elektrik enerjisi de üretiliyor. Bölgenin termal su bakımından çok zengin olduğunu anlatan turizmci Mustafa Şen, “Buradaki kaynaklar, doğal çıkışlı kaynaklar. Kendi haliyle, hiçbir sondaj olmadan oluşan kaynaklarımız. Bu kaynakların sıcaklıkları 90 dereceden başlıyor, 75, 60 ve 30 dereceye kadar düşüyor. Burada en ideal su sıcaklığı 90 derece olan su. Sauna için kullanılan buharı bu 90 derecelik sudan elde ediyoruz. Otelin ısıtmasını yine buradan sağlıyoruz" dedi.

Bölgede kendiliğinden çıkan termal suyun bünyesinde yoğun kükürt barındırdığını kaydeden Şen, "Hiçbir kimyasal kullanmadan tamamen doğal çıkışıyla termal havuzlara ve odalara suyumuz gidiyor. Jeoloji uzmanlarına göre 100 derece olan bir suyun 3 bin metre derinlikten geldiğini söylüyorlar. Magmaya yaklaşması gerektiğini söylüyorlar. Etrafımızda jeotermal enerji üreten tesisler var. Bu tesisler 3 bin 200 metreden 180 dereceye kadar çıkan sıcaklıktaki suları çıkartıyorlar. Bizim suyumuzun kükürt oranı yüksek. Romatizma rahatsızlıklarına, eklem rahatsızlıklarına ve ortopedik rahatsızlıklara bire bir olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’nin her tarafından, yurt dışından geliyorlar. 81 ilden müşterimiz var. Ama şu süreçte pandemi nedeniyle ortam biraz sakin. Bu bölgede termal suya girip, çıkan kişilerde korona virüse rastlanılmadı. Demek ki bu suyun kükürt oranının yüksek olmasından da kaynaklı olabilir tamamen bakteriyi öldürüyor” diye konuştu.

TERMAL SUYUN FAYDALARI
Sarayköy'deki termal suların tedavi edici özelliği, çok eski zamanlardan beri biliniyor, yüzyıllar sonra şifa verici özelliği, sağladığı faydalar bilimsel araştırmalara konu oluyor. Hekim kontrolünde kaplıca banyosunun faydaları kişiden kişiye farklılıklar gösteriyor. Hekim kontrolünde, günün belirlenen saatlerinde, en az 2- 3 haftalık kürler şeklinde usulüne göre uygulandığında yararları daha fazla görülür. Kalp, damar ve dolaşım sistemi hastalıkları başta olmak üzere, beyin, cilt hastalıkları, kadın hastalıkları, osteoartroz sınıfına giren kireçlenmelerde ve romatizmal hastalıklarda etkili.