PAÜ Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz Kongre ve Kültür Merkezinde dün başlayan ve bugün sona erecek olan 7 oturumlu Tekstilde Sürdürülebilirlik Çalıştayında, sektöre yön veren paydaşların tecrübe ve bilgi birikimini çalıştayın katılımcıları ile paylaşılması amaçlanıyor.
Çalıştayın sektör için önemli bir buluşma olduğuna dikkat çeken PAÜ Tekstil Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yıldıray Turhan, “18. yüzyılda sanayileşmenin başladığı dönemden itibaren, üretime ve ekonomik kalkınma ağına, doğamıza ve insanlığa onarılması güç zararlar vermektedir. 20. yüzyıl sonlarında iklim değişikliklerinin nedenini anlamamız geç de olsa fark edildi. Ancak, bu değişiklik ve bunun yol açtığı nedenler onarılması güç zararlar verdi. Öyle görülüyor ki, içinde bulunduğumuz yüzyıl bu konudaki hatalarımızı telafi etmek ve verdiğimiz zararları onarmak için büyük çaba ile geçecektir. Bu yüzyılda üretimin kalkınma için tek başına bir anlam ifade etmediği, bunun sürdürülebilir olması gerektiği diğer bir değişle doğaya sosyal çevreye zarar vermeden ekonomik gelişmeyi sağlamak tek doğru yol olduğu anlaşılmıştır. Bilim insanları olarak bizler bu gerçeğin farkındayız ve bu sorumluluğu üstlenmiş bulunuyoruz. Bu konuda bilgilendirme, zararları telafi etme ve bunun için yol gösterici olma adına önemli roller üstleneceğiz. O sebeple böyle bir çalıştay Üniversitemiz ve bizler için bir başlangıç olacaktır” dedi.
Tekstil sektörünün gelişmesi için ortak hareket edilmesinin önemine değinen PAÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Nuri Ağdağ da “Sürdürülebilirlik terimi son 20-25 yıldır literatüre giren önemli bir kelimedir. Bu çalıştayın içerisinde tekstildeki üretimle ilgili tekstil teknolojileri ile ilgili belki pazarlama ile ilgili sürdürülebilirlik kavramı çokça bahsedilecektir. Ben Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi olarak tekstil ile çevre mühendisliğinin kesiştiği noktada doğayı koruyarak, doğaya en az zararı vererek üretim noktasındaki sürdürülebilirlikten bir miktar bahsetmek istiyorum. Tekstil sektörü enerjiyi yoğun olarak tüketen, aynı zamanda su kullanımının özellikle boyahanelerde su kullanımının çok fazla olduğu bir sektör. 1996 yılında Denizli’ye araştırma görevlisi olarak geldiğim o yıllarda Denizli’de yer altı suyu çıkartmak için sondaj yapıldığında 30 metreden su çıktığı, suya ulaşıldığı söyleniyordu. Bugüne geldiğimizde, 200 metreden, 250 metreden daha derinlerde ancak su bulunabiliyor. Bu açıdan tekstil sektöründeki gelişmelerle birlikte çevreyi koruyarak, hem toprak kirliliği hem su kirliliği hem de hava kirliliği açısından bu sürdürülebilirliği sağlamış olabileceğimizi düşünüyorum. Çünkü çevreyi korumadan yapacağımız sanayileşme sonuçta ilerleyen noktalarda sürdürülebilir olmadığını bize gösteriyor. Tüm dünyada küresel ısınma, iklim değişikliği, karbon salınımı çok önemli bir gündem maddesi. 2030 yılında karbon salınımını bir buçuk kat düşmesi beklenirken, G20 ülkelerinde bu salınım yüzde 5,3 kat artmış. Bu, üzerinde yoğun bir şekilde düşünülmesi ve yoğunlaşılması gerekilen bir konu. Bu nedenle bu çalıştayda tekstil teknolojileri, tekstilin sürdürülebilirliği yanı sıra en azından bir düşünce olarak tekstilin çevre ile uyumlu bir şekilde gelişimi konusu da dikkate alınırsa ilerleyen süreçler için tekstil sektörünün gelişmesinde de daha iyi olacağı kanaatindeyim. Verimli bir sempozyum olmasını diliyor, hepinize saygılar sunuyorum” şeklinde konuştu.
“Biz, Denizli olarak sürdürülebilirlik konusunda çok önemli adımlar attık”
PAÜ’nün Denizli için önemli işlere imza attığının altını çizen Rektör Prof. Dr. Ahmet Kutluhan ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti:
“Üniversitemizin 30. yılını kutladığımız bu yıl, TMMOB TMO (Tekstil Mühendisleri Odasının) 30. yılını kutlaması güzel bir tevafuk oldu. Üniversite olarak bizler çok iyi işler yaptık. Bu çalıştayı da 30 yıl temalarından biri olarak görüyorum. Üniversitemiz çok büyük bir heyecanla 30 yıl temasını işlemek için birçok konuyu ele aldı. O konulardan bir tanesi de sürdürülebilirlik oldu. Sürdürülebilirlik herhalde dünyanın şu anda en önemli konusu. Siz harap ederek, yok ederek kendinizi büyütürken, sanıyorsunuz ki kendinize zarar vermeyecek ama sonuçta herkesin bir uçuruma gideceğini dünyamızın fark etmesi de büyük bir olay. Bu olayın anlaşılmasından sonra imzada büyük devletler çok gecikti. Biz, Denizli olarak sürdürülebilirlik konusunda çok önemli adımlar attık. Denizli yeşil şehir ödülü aldı. Sıfır atık açısından Üniversitemiz sertifika aldı. Kalkınmanın hem sosyal hem ekonomik hem de çevreyle olabileceğine Üniversitemiz daha önceden kavuşmuş. Biz de bunun daha ileriye gitmesi için çalışıyoruz. Zaten politikamız şehirle bütünleşme politikası olduğundan şehirdeki olaylardan haberdar oluyoruz.”
“Özellikle sanayi ile üniversite bütünleşmesi açısından sanayide neler yapabiliriz toplantılarını daha önce yapmıştık. Bu toplantının konularından biri sürdürülebilirlikti.”
Rektör Kutluhan, yaptığı konuşmaya şöyle devam etti: “Özellikle sanayi ile üniversite bütünleşmesi açısından sanayide neler yapabiliriz toplantılarını daha önce yapmıştık. Bu toplantının konularından biri sürdürülebilirlikti. Tekstil, Denizli ihracatında önemli bir tutuyor. Denizli’nin tanıtımında da önemli bir rol oynuyor. Tekstil, tarihi derinliği olan önemli bir sektörel yapı. Laodikeia’da 7500 yıl öncesinde de tekstil ürünlerine rastlıyoruz. Bugün kabul ettiğimiz multidisipliner bir ana bilim dalı olan Tekstil Arkeolojisi çok büyük bir kazanım olacak. Arkeolojik bir tekstil müzesi yanına el sanatları müzesinin bizi çok geliştireceğine inanıyorum.”