Müftü Ahmet Hulusi Efendi, 15 Mayıs 1919’daki fetvasında: “Silahımız olmayabilir, topsuz tüfeksiz, sapan taşları ile de düşmanın karşısına çıkacağız. İstiklal aşkı, vatan sevgisi hassasiyet şuurumuz ve kalbimizdeki iman ile mücadelemizin sonunda zaferi kazanacağız. Bu uğurda canını verenler şehit, kalanlar gazilerdir. Bu mutlak olarak cihad-ı mukaddestir.” demiştir.
Bu fetva ile birlikte Denizli, bağımsızlık meşalesi altında toplanarak tüm imkânsızlıklara rağmen Millî Mücadelenin ilk neferleri arasında onurlu yerini almış ve bağımsızlık mücadelesinde, Kuva-yi Milliye saflarına katılan Batı Anadolu illerinden biri olmuştur. O gün taşla, sopayla, orakla yokluklar içinde Millî Mücadeleye baş koyan Denizli halkı, tek bir düşman askerinin şehre girmesine izin vermeyerek Millî Mücadele ruhunun nişanesi olmuş ve tarihteki yerini almıştır.
Bizlere işgal edilmemiş bir kent bırakan ve bu uğurda omuz omuza ölüme yürüyen atalarımızın mirası olan vatan toprağında minnet borcumuzu ödeyebilmek...