Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Hacettepe Üniversitesi'yle birlikte, Türkiye'deki erken yaşta evliliklerle ilgili bir rapor hazırladı. Buna göre şu an 18-45 yaş arasında olan her 5 kadından biri çocuk yaşta evlendirildi. Üstelik yine çocuk yaşta anne oldular. Ailesinin göz yummasıyla sistematik olarak tecavüze uğrayan, toplumun hoş görmesiyle çocukluk hayallerine veda eden, eğitim sisteminin boşlukları yüzünden okuyamayan çocuk vardır!
Ne demiştik; çocuk gelin yoktur, istismar edilen çocuk vardır! Para, tarla, ev, mal mülk, üç kilo altın için satılan çocuk vardır.Dini nikah kıyan imamların suç işlediği kabul edilmeli, çocuğunu zorla evlendiren aileler tespit edilerek cezalandırılmalı, küçük yaştaki kız çocuklarıyla evlenen damatlara(!) tecavüz ve cinsel saldırı davaları açılmalı, çocuklar devlet korunmasına alınarak eğitimlerinin devamı sağlanmalı. Başka türlü bu utancımızdan kurtuluşumuz yok..
18 yaşının altındaki hiçbir çocuk anne ve babasının izni olsa bile evlendirilemez! Buna göz yuman ailede ki her bir bireyin ve bu durumu bilip sessiz kalanların en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Yaşam Koçluğunu yaptığım danışanımın(çocuk gelin)sizlere bir mesajı var.
Umarım görmeyen gözlere, duymayan kulaklara şifa olur..
‘’ Merhabalar; Kahramanmaraş‘lı geçimini çiftçilikle sağlayan, yedi çocuklu ailenin en küçük kızı anacığımın kınalı kuzusuydum. Bir gün evimize Almanya’dan halam geldi. Bizim oralarda Almancı derler.. Ben çocuk aklımlaAlmanya’dan gelen çikolataların derdindeyim. Halam babama ‘’bizim oğlan mallarımız ayrılmasın , el kızı yiyeceğine senin kız yesin hanım olsun’ ’dedi oğluna beni istemiş.. Babam da ablam yabancı değil aynı zamanda Almancı , mallarda bölünmesin diye itiraz etmeden kabul etti.. Derslerimde başarılı, kıpır kıpır bir çocuktum, hayallerim vardı benim de herkes gibi savcı olacaktım… Bana gelin olacağımı söylediklerinde ağlamaya başladım. Halam bana ‘’ ağlama sana çok altın takacağım”dedi. Oysa ben altın değil savcı olmak, annemin yanında büyümek istiyordum. Hiç kimse bana fikrimi sormadan yüzünü, sesini dahi görmediğim adama beni gelin ettiler..Yanımda ki adam kayınpederimmiş tanımam bilmem elimi tuttu ilk defa gördüğüm İstanbul’a getirdi. Havalimanından uçağa binip Almanya’ya götürdü. Öyle korkuyordum ki kalbim ağzımda atıyordu. Dilini ,insanını bilmediğim bir ülkede gurbet ellerdeydim.. Kokusuna daha doyamadığım anacığımın bağrından beni söküp aldılar. Akşam oldu, benden 20 yaş büyük işten gelen adam için kayınvalidem ‘’ bu senin kocan’ ’dedi. Öyle çok korktum ki o geceyi asla unutamam.. Çocuk olmama aldırış etmeden ‘’soyumuzun sürmesi lazım torun istiyoruz’ ’demeye başladılar.. İlk çocuğumu 15 yaşımda dünyaya getirdim.. Daha ilk çocuğuma alışmadan anneliği bilmeden arka arkaya üç çocuğum daha oldu..20 yaşına geldiğimde 4 çocuklu bir anneydim. Oysa bende daha kendim çocuktum..
Bir gecede GELİN
Bir gecede KADIN
Bir gecede ANNE oldum..
Annemi o kadar çok özlerdim ki gurbet ellerde arayıp konuşmak ne mümkün! Telefon kulübesine kayınpederim ailem ile konuşmak için götürürdü. Daha ben anacağıma derdimi diyemeden telefon kapanırdı. Yurtdışı araması olduğu için çok uzun süre konuşamazdım. Gözü yaşlı eve geri dönerdim. Ev demek ne kadar doğruysa .. Bana kalırsa zindan.. Her gece rüyamda memleketimi,kardeşlerimi, burnumda kokusu tüten anacığımı görürdüm. Tam sarılacağım zaman rüyam yarım kalırdı. Anlayacağınız rüyalarımda bile hasrettim beni doğuran kadına..
Eşim, kayınpederim ve kayınvalidemden bitmek bilmeyen sözlü ve fiziksel şiddetler görüyordum. Biraz yüksek sesle gülsem ‘’O... musun?öyle kahkaha atılmaz” derlerdi. Akraba evliliği olduğu için iki evladım özel durumlu olarak doğdular. Her şey okadar çok çabuk oldu ki kimseyle konuşmamaya, dalıp dalıp gitmeye başladım. O anlarda memleketimi, arkadaşlarımı düşünürdüm. Kayınpederim benim hasta olduğumun düşüncesiyle dilini bilmediğim doktorlara emanet (tımarhaneye)yatırdı. Anacığım olsaydı bunların hiç biri gelmezdi başıma değil mi ? Göğüslerimin ağrısı ve acısından duramazdım emziremediğim için.. Dilini bilmediğim hemşireler gelir iğnemi yapıp giderlerdi. Tedavim bitince beni gelip aldılar. Artık evde başka bir adım daha oldu ‘’deli gelin”biraz sesimi çıkarsam hemen tehdit ederlerdi ‘’bak oraya yine gidersin”diye. Zaman böyle geldi geçti.. Artık o çocuk gelin büyüdü, özel durumlu doğan evlatlarım için derman aramaya başladım.Kocama bir şey söylesem ‘’kötü mü oldu Almancı oldun’’ diyor değişmedi, değişmeyecekte. Çok geçmiş bir tarih değil anlattıklarım, şuan 38 yaşındayım siz düşünün artık ne kadar taze acılarım.. Ne zaman bir düğüne davet edilsek gözlerimden istemsiz yaşlar akar. Ben büyüdüm büyümesine de içimdeki o küçük kız hep yaralı, ürkek ve korkak..
Dört çocuk annesi Maraşlı çocuk gelin olarak sizlerden bir ricam olacak;
‘’Lütfen kız çocuklarınızı okutun, para ,mal ,mülk, başlık parası için tanımadığınız, gidip görmediğiniz gurbet ellere gelin etmeyin. Koca koca adamların koynuna o masum, ürkek evlatlarınızı kadınolarak katmayın.. Annem evlat hasretiyle yandı tutuştu, sizler annem gibi olmayın sesinizi çıkarın , haklarınızı arayın , çocuklarınıza sahip çıkın. Ben yandım , sizler yanmayın’’
Annemin kokusuna beni kim hasret bıraktıysa hakkımı helal etmiyorum..
Saygılarımla
Gurbetçi ÇOCUK GELİN
Değerli Denizlionleinhaber okuyucularım, gurbetçi çocuk gelinin mektubunun sadece bir kısmını sizlerle paylaştım.. Eminim sizin de en az benim kadar okurken ciğeriniz yandı, boğazınızın düğümlendi.. Buna dur demenin zamanı geldi ve geçiyor.. Hep birlikte bu duruma sessiz kalmayalım.. Kız çocuklarımız eğitimlerini tamamlayıp, meslek sahibi olduktan sonra kendi rızası dahilinde evlendirilmelidirler.
Şimdi burada kim suçlu;
. Evde sözünün hiçbir hükmü olmayan anne mi ?
. Ablam yabancı değil, Almancı diye kızını veren baba mı ?
.Merhamet yoksunu , oğluna layık görüp isteyen hala mı ?
. Boyuna posuna bakıp adam sandığımız, koynuna eş olarak alan damat mı ?
. Görmezden gelen bizler mi ?
‘’ Kız çocuğunu koru ve ona saygı duy çünkü o ailenin, ülkenin ve dünyanın geleceğidir.’’
Geleceğimize sahip çıkmak dileğimle..
Sedef 4 Yıl Önce
Bihter hanım yazılarınızı heyecan ve merakla bekliyorum. Yine çok doğru, yüreklerimizi burkan bir konuyu ele almışsınız. Kaleminize sağlık. Şimdiden bir sonraki yazınızın heyecanını yaşıyorum.
Bihter Olgaç Varvar 4 Yıl Önce
Teşekkür ederim Sedef Hanım
Zeynep 4 Yıl Önce
Bihter hanım maalesef çok büyük bir sorunumuz olan "Çocuk Gelin" konusunu kaleme aldığınız için sıkı bir Denizli online haber okuyucusu olarak size çok teşekkür ediyorum. Umarım herkes daha çok eğitime yönelir ve toplum sorunlarımızdan biraz olsun arınırız. Yüreğinize, kaleminize sağlık.
Bihter Olgaç Varvar 4 Yıl Önce
Zeynep Hanım asıl ben teşekkür ederim
Saadet 4 Yıl Önce
Yüreklerimize dokundugunuz ve gerceklerle yuzlestirdiginiz icin sonsuz minnettarim. Gelecegimize sahip cikalim...
Bihter Olgaç Varvar 4 Yıl Önce
Teşekkür ederim
Nurcan 4 Yıl Önce
Kaleminize yüreğinize sağlık..
Bihter Olgaç Varvar 4 Yıl Önce
Teşekkür ederim
Bayram 4 Yıl Önce
Öncelikle tebrik ediyorum. Bu işlemiş olduğunuz güzel ve anlamlı konudan dolayı. Yazarımız Bihter hanıma da emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum
Uğur 4 Yıl Önce
Paylaşımınız çok güzel Ellerinize emeğinize sağlık.
Uğur 4 Yıl Önce
Paylaşımınız çok güzel Ellerinize emeğinize sağlık.
Bihter Olgaç Varvar 4 Yıl Önce
teşekkür ederim
Bihter Olgaç Varvar 4 Yıl Önce
Teşekkür ederim
Fatih bilgin 4 Yıl Önce
Yazı gerçekten anlamli ve gerçekleri anlatıyor. Tşk ederim
Bihter Olgaç Varvar 4 Yıl Önce
Teşekkür ederim
Dondu bal kalemine yurwgime saglik... 4 Yıl Önce
Kalemine yūregine saglik.baska ne diyebilirim ki
Büşra 4 Yıl Önce
Yıl 2021 ama hala bu zamanda maalesef kız çocuklarımız kurban olmaya devam ediyor her ne kadar olmasın bitsin desek bile bitmiyor ve acı şuki bitmeyecek. Annemin hayatı gibi annemde çocuk gelin ve 38 yaşında kayın valide oldu beş kardeşiz ama ölen kardeşler hesaba katılsa 11 yaşında nışan 13 yaşında ilk çocuk doğur çok acı
Büşra 4 Yıl Önce
Yine çok güzel bi paylaşım yüreğine sağlık.
Sultan 4 Yıl Önce
Okurken boğazım kurudu canım acıdı... kalemine sağlık çok güzel yazmışsın devamını bekleriz
Ali Ök 4 Yıl Önce
Kaleminize sağlık , başarılı bir çalışma
Kıymet 4 Yıl Önce
Ağlayarak okudum çok beğendim
Olcay 4 Yıl Önce
Tebrikler
Fatma Can 4 Yıl Önce
Bihter Hanım yazınızı göz yaşlarımla birlikte okudum. Annemde benim çocuk gelin. Yaşadıklarını çok iyi biliyorum. Biran annem gözlerimin önündrn gelip geçti. Tebrik ederim
Ayşe Gün 4 Yıl Önce
Allah yardımcısı olsun
Kural Yiğit 4 Yıl Önce
Ben 2 kız babası olarak, yazınızı okurken gözlerim doldu. Hani derler ya, "sözün bitti yer" yim. Üstüne üstelik o yavrunun da dediği gibi Almancı... Bence suç, toplum olarak bizlerde ve o hayatda rol oynayan herkeste. Kızlarıma söylediğim tek şey, ilk okuyarak kendi ayaklarının üzerinde durmasını öğrenmeleri. Çok şükür ki, büyük kızım Anneler gününde 24 yaşına girecek ve mesleğini eline aldı. Evlendimi? Diye aklınıza bir soru gelirse de, cevabını ben vereyim. Hayır!!! Küçük kızım ise 18 yaşında ve oda evlenmedi ablasının çizdiği yoldan gidiyor. Kendi şahsi görüşüm, artık evlenme Yaşı en az 20 olmalı. Tabikide bu yaş benim kızım içinde geçerli değil. Sevgili Arkadaşım Bihter hanım yazınızı canı gönülden okudum ve çok duygulandım. Yazılan dizileri okurken kızlarım film şeridi gibi gözümün önünden geçiyordu. Yüreğinize, kaleminize sağlık. Ve o çocuk gelininde, bu yaştan sonra hayatta herşeyin gönlünce olması dileklerimle. Saygılar efendim
Kural Yiğit 4 Yıl Önce
Ben 2 kız babası olarak, yazınızı okurken gözlerim doldu. Hani derler ya, "sözün bitti yer" yim. Üstüne üstelik o yavrunun da dediği gibi Almancı... Bence suç, toplum olarak bizlerde ve o hayatda rol oynayan herkeste. Kızlarıma söylediğim tek şey, ilk okuyarak kendi ayaklarının üzerinde durmasını öğrenmeleri. Çok şükür ki, büyük kızım Anneler gününde 24 yaşına girecek ve mesleğini eline aldı. Evlendimi? Diye aklınıza bir soru gelirse de, cevabını ben vereyim. Hayır!!! Küçük kızım ise 18 yaşında ve oda evlenmedi ablasının çizdiği yoldan gidiyor. Kendi şahsi görüşüm, artık evlenme Yaşı en az 20 olmalı. Tabikide bu yaş benim kızım içinde geçerli değil. Sevgili Arkadaşım Bihter hanım yazınızı canı gönülden okudum ve çok duygulandım. Yazılan dizileri okurken kızlarım film şeridi gibi gözümün önünden geçiyordu. Yüreğinize, kaleminize sağlık. Ve o çocuk gelininde, bu yaştan sonra hayatta herşeyin gönlünce olması dileklerimle. Saygılar efendim