Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkan Vekili İsmail Okan Konyalıoğlu, Denizli Gazeteciler Cemiyetinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan İsmail Okan Konyalıoğlu, ardından önümüzdeki aylarda yapılacak olan Denizli Sanayi Odası seçimleri öncesinde başkan adaylığını açıkladı. Şuana kadar tek aday olduğunu ifade eden Konyalıoğlu, uzun istişareler sonucu bu kararı aldığını söyledi. Konyalıoğlu, “Yaklaşık 15-16 yıldır sivil toplum gönüllüsüyüm. Bir çok arkadaşımla yollarımız kesişti. Bu arkadaşlarımızla da bölge, dernek, odalar ve OSB için mücadele ettik. Arkadaşlarımla da yaptığım uzun istişareler sonucunda yaklaşık 10 gün önce Denizli Sanayi Odası Başkanlığına adaylığımı açıklamaya karar verdim. Bugün ise bunu resmi olarak Denizli halkına ve sanayisine paylaşmak istiyorum” dedi.
“Denizli üretmeye devam eden bir şehir”
Denizli sanayisinden bahseden Konyalıoğlu, “Malumunuz olduğu üzere Denizli sanayisi tekstilin lokomotifi olduğu, değer üretmeye devam eden bir şehir. Lokomotif tekstil sektörünün diğer sektörlere de büyük katkısı var. Denizli ihracatının an itibariyle yüzde 40-45’i tekstil sektöründen. Tekstil sektörü bizim diğer hizmet, makine, üretim sektörüne büyük değerler ürettiğinin bilincindeyiz. Bu yolculuğu çıkarken merkezimize aldığımı konulardan bir tanesidir. Başta tekstil olmak üzere, birçok sektörde dünya ile entegre bir hızla gelişme göstermek durumundayız. Bunun için de gerçekçi projeler oluşturmalı, DTO’nun Teknik Tekstil Projesi gibi oluşmuş olanlara da destek olmalıyız” ifadelerini kullandı.
Denizli Sanayi Odası Başkanlığı’na ve yönetimine neden talip olduklarını da açık sözlülükle dile getiren İ. Okan Konyalıoğlu, “Benim çok ciddi STK yönetimi tecrübelerim var. Yaklaşık 15 yıl boyunca, arkadaşlarımla birlikte başarılı ve vizyonel işlere imza attık”dedi ve konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Aynı zamanda 4 kuşaktan sanayici bir aileden geliyorum. Sanayicinin derdini, en iyi bilenlerdenim. DSO Başkan Vekili olarak, zaten yönetimsel olarak işin içindeyim. Yaşadığımız ve üreterek kazandığımız bu şehre bu ülkeye karşı sorumluluklarımız var. Bu sorumluluklardan hiçbir zaman kaçmadım. Ben ve aynı düşüncede olan ekip arkadaşlarım da, canı gönülden bu yolculuğa çıkmanın heyecanını yaşıyoruz. Çok şey yapacağımıza inanıyoruz. Diğer türlü, fonksiyonel olamayacağımız hiçbir koltuğa ne ben, ne de ekip arkadaşlarım talip olmayız.”