Adapazarı’nda yapılan seçmelerde kategorisinde birinci olan 10 yaşındaki Melike Yaren Arsu, Türkiye Karate Federasyonu tarafından Denizli’de düzenlenen Minikler Türkiye Karate Şampiyonası’na katılmaya hak kazandı. Antrenörü tarafından yapılan kayıt işlemleri onaylanan Melike Yaren Arsu, 27 Nisan 2023 tarihinde yapılan ilk müsabakasını kazanarak ikinci karşılaşmasına katılmaya hak kazandı. İkinci müsabakasına başlayacağı sırada Şef Hakem Şeyhmuz Baybora tarafından karşılaşmadan men edilen Arsu’nun, başörtü olduğu için ikinci mücadelesinde yarışmasına izin verilmedi. Türkiye Karate Federasyonu’ndan kızın müsabakadan men edilmesine ya da maça çıkmasına engellenmesine ilişkin kayıt ve tutanakları talep eden baba Atakan Arsu, haksız uygulamaya karşı hukuk mücadelesi başlattı.
Olaya tepkiler ardı ardına yağarken Memur-Sen Denizli İl Temsilciği tarafından bir açıklama yayımlandı. Yapılan açıklamada; “Son 20 yılda spor ve sporcunun teşvik edilmesi, yaygınlaştırılması ve özellikle çocuk yaşlardan itibaren özendirilmesi için devletimiz tarafından ciddi yatırımlar ve çalışmalar yürütülmüş, sonucunda her kategoride milyonlarca çocuğumuz farklı dallarda sporla buluşmuştur. 10 yaşındaki Melike Yaren Arsu kızımızda bu sporculardan birisi olarak, Türkiye Karate Federasyonu tarafından Denizli’de düzenlenen Türkiye Karate Şampiyonası’na katılmaya hak kazanmış, antrenörü tarafından yapılan kayıt işlemleri onaylanmış, 27 Nisan 2023 tarihinde yapılan ilk müsabakasını kazanarak ikinci karşılaşmasına katılmaya hak kazanmıştır. İkinci müsabakasına başlayacağı sırada Merkez Hakem Kurulu Üyesi Uğur Kobaş’ın ısrarı üzerine Şef Hakem tarafından başörtülü olduğu için karşılaşmadan men edilmiştir. Karate Federasyonu Genel Sekreteri Hacı Beşbadem ise ‘Başörtüsü farz ama karate yapmak farz değil’ diyerek 10 yaşındaki kızımızın spor yapma hakkına müdahale etmiş, anayasal hak olan ve dini vecibelerini yerine getiren kızımızı sporun dışına iterek açıkça bu suça ortak olmuştur. 28 Şubat sürecinden kızlarımızın başörtüsünden dolayı üniversite kapılarından çevrildiği, turnikelere sıkıştırıldığı, ikna odalarına hapsedildiği, eğitim hakkının gaspedildiği çağ dışı uygulamaların seçim önü yeniden hortlaması veya hortlatılmaya çalışılması o döneme özlemin bir tezahürü olduğu açıkça görülmektedir. Türkiye Yüzyılı hayalleri ve hedeflerinin önündeki en büyük engel; bunun gibi çağdışı uygulamalar, köhne zihin yapıları, insana ve inanca saygısı ve hatta tahammülü olmayan geleceğe bir adım atmak yerine barikat ve bariyer kuranlar olacaktır. 28 Şubat özlemi çekenleri ve köhnemiş zihniyeti şiddetle kınıyor, konuyu yakından takip ediyor, Türkiye’de bir daha 28 Şubat döneminin hortlatılmasına asla müsaade etmeyeceğimizi belirtiyoruz” ifadelerine yer verildi.