160 firmanın aynı anda faydalanabildiği kurye ağı, teslimatların hazırlanışından müşteriye teslimine kadar bütün sistemin şeffaf bir şekilde izlenebilirliği sayesinde işletmelerin büyük zincirlerle rekabet edebilmesinin önünü açtı.
Koronavirüs pandemisi ile birlikte elektronik ticaretin yaygınlaşması ve satın alınan malların tesliminin satıcılar için büyük bir sorun olarak ortaya çıkmasının yola çıkan bilgisayar mühendisi Ramazan Varlıklı, Maxijett için ilk adımını atarak teslimat süreçlerinin iyileştirmesi, teslimat ve kuryelerin takip edebilmesini sağlamak amacıyla bu projeyi yapmaya karar verdi. Varlıklı, konusunda uzman ekibiyle birlikte teslimatların hazırlanışından müşteriye teslimine kadar bütün sistemin şeffaf bir şekilde izlenebilirliği sağlayacak bir yazılım geliştirdi.
Anlık veya gün içinde dağıtım yapmak isteyen firmalara hitap eden bir yapıya kavuşan Maxijett, firmaların yüksek kurye ve ekipmanlarının maliyeti, kurye izlenebilirliğinin düşük olması, yoğun saatlerde farklı lokasyonlardan gelen sipariş taleplerine cevap verilememesi, siparişler her saat homojen bir şekilde gelmediği için kuryenin verimli olarak kullanılamaması ve haliyle paket başına düşen maliyetin yükselmesi gibi temel problemlerine çözüm getirdi. Birden fazla işletmenin kullanabileceği ortak bir kurye havuzunu haline dönüşen Maxijett, anlık dağıtım yapmak isteyen işletmelerin büyük zincirlerle rekabet edebilmesinin önünü açtı. Tüm Denizli’ye yayılmış bir dağıtım ağı kuran Maxijett, firmalara taksimetre usulü verdiği hizmeti sayesinde önemli bir avantaj sağladı.
MaxiJett'in başarı öyküsünden söz eden kurucu Ramazan Varlıklı, “Kendim bilgisayar mühendisiyim. Türkiye'de biraz çalıştıktan sonra İngiltere'ye gittim ve 9 yılım orada geçti. Sonra tekrar ülkeme geri döndüm. Burada yazılım faaliyetlerine başladık. Pandeminin başlamasıyla hareketlenen kurye sektörü için biz bir çözüm üretmek istedik. Bu vesileyle Maxijett başlamış oldu. Tam 2,5 yıl önce girişimde bulunduk ancak çözüm uzun sürdü. Çünkü çok zor bir sektör olduğu için özgün bir çözüm aradık. Restoranları anlamaya çalıştık. İlk başta kuryeleri, müşterileri ve restoranların ihtiyaçlarını anlamaya çalıştık. Sonuç olarak geldiğimiz noktada Denizli'de komple bir çözüm verebilir hale geldik. Çözümümüzün özgün noktalarının biri de kuryeye insani bir yaşam şekli vermemiz oldu. 8 saat çalışıyor ve motorlarını veriyoruz. Bu işi normal bir meslek haline getirdik. MaxiJett’in en önemli özelliğinden bir tanesidir. Bunun yanında da restoranlara komple bir çözüm sunduk. Yemek sipariş platformlarının yanında telefon siparişlerini de bizimle yönetebilmesini sağladık. Sabah saat 09.00 ile gece 03.00 arasında sadece bir butona basarak sipariş dağıtımını gerçekleştirebiliyorlar. Bu bizim için çok güzel bir başarı oldu” dedi.
“İŞLETMELER İÇİN BÜYÜK TASARRUF OLUŞTURULDU”
Ulaştıkları noktada 160 restorana 90 kurye ile hizmet verdiklerini açıklayan Ramazan Varlıklı, “Bu kuryelerin tüm sosyal hakları bizim tarafımızdan karşılanıyor. Biz de bu esnaf kurye tarzı bir çalıştırma şekli yok. Zaten dediğimiz gibi bizim prensip olarak karşı çıktığımız bir durum. Genelde biz de restoranlar var. Tabi bunun yanında çiçekçiler, çiğ köfteci, tatlıcılarla da çalışıyoruz. Biz bunlar için bir yazılım kuruyoruz. Bize sipariş geçmeleri için sadece butona basmaları yeterli oluyor. 15-20 dakika için bizim kuryemiz orada oluyor ve siparişi çok hızlı bir şekilde adrese götürüp müşteriye teslim ediyor. Rakibimiz olan diğer dağıtım şirketleri diyor ki biz tahsilat yapmayız veya 4 kilometreden fazlasını gitmeyiz gibi kısıtlamaları bulunuyor. Bizde bunlar için komple bir çözüm var. Bizimle çalışan restoranın aklında herhangi bir soru işareti veya sorun kalmıyor. Bunun yanında örneğin 160 restorandın 160 ile 200 arasında kuryeye ihtiyacı var ama biz bunu 90 civarına düşürüyoruz. Paylaşımlı kurye kullandıkları için ciddi bir personel ve yakıt tasarrufu oluşuyor” diye konuştu
“YENİ HEDEF 200 İŞLETME”
Verilen hizmetin kalitesi ve sağlanan tasarruf sayesinde işletmelerin rekabet gücünü artırdıklarına işaret eden Varlıklı, şöyle konuştu:
“Denizli’de bizim tahminimize göre siparişle işleyen 450 civarında bir restoran var. Bizim hedefimiz ise 200’e ulaşmak. Şu an zaten 160 civarında restoran ile çalışıyoruz. Gerçekten organizasyonu korumak çok ciddi bir iş. Siparişin ulaşması maksimum 45 dakika sürmesi gerekiyor. Yemeğin soğuma durumu, adres bulunması, doğru zamanda teslim edilmesi gibi birçok problemin bulunduğu bir alanda yüzde 90 oranında 30 dakikanın altında ulaştırabiliyoruz. Bu bizim için çok büyük bir başarıdır”
