Geriatri Üz. Dr. Salim Serdar Eriş, Geriatri Kliniğinde sağlıklı yaşlanma, yaşlının mevcut sağlığını koruma, hastalığını tedavi etme ve mümkünse yaşam kalitesini iyileştirmeye çalışacaklarını söyledi. Eriş; “Geriatri, iç hastalıklarının bir yan dalidir. Geriatri bölümüne genellikle 65 yaş ve üzerindeki bireylerin başvuru yapması daha uygundur. Diabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, guatr, kemik erimesi ve ağrı gibi birden fazla hastalığı olan, çok sayıda ilaç kullanan, ilaçlarının düzenlenmesi gereken, beslenme bozukluğu olan, unutkanlık, uykusuzluk, sık düşme, idrar kaçırma gibi sıkâyetleri olan hastalar geriatri bölümüne başvurabilir. Bununla birlikte sadece hastaların değil sağlıklı yaşlanmak isteyenlerin de geriatri bölümüne başvurması önerilmektedir. Her yıl yapılması gereken tetkikler, taramalar değerlendirilip yapılabilir. Aşılama konusunda bilgilendirilip gerekli olan asıların tamamlanması için yardımcı olunur. Spesifik hastalığı olanlar ilgili klinik birimlere yönlendirilir. Yaşlılarda sık görülen ancak özel olarak sorgulanmaz ise gözden rahatlıkla kaçabilen depresyon, erken evre bunama, idrar kaçırma, uyku bozuklukları, beslenme bozukluğu, gibi hastalıkların değerlendirmesi de yapılmaktadır. Geriatri bölümünde hastanın geniş kapsamlı öyküsü alındıktan sonra genel kapsamlı bir fizik muayene yapılır. Yaşlının yaşam şartları, kaygıkorku beklentileri, bağımsızlık durumu değerlendirilir” dedi.
KİŞİYE ÖZEL PLANLAMA
Dünyada ve Türkiye’de yaşam süresinin uzamasıyla birlikte yaşlı nüfusun giderek arttığın buna paralel olarak da yaş almayla beraber birçok hastalığın da görülme şıklığının artığını belirten Uz. Dr. Salim Serdar Eriş; “Bu hastalıkların belirtileri hasta ve yakınları tarafından yaşlılığa bağlı sıkâyet olarak algılanabilir ve bu durum bazı hastalıkların tanısının gecikmesine neden olabilir. Aynı zamanda yaşlı hastaların hastalık belirtileri gençlerden farklı olabilir. Yaşlı hastada hastalık sinsi seyredebilir ya da alıştığımız/beklediğimiz bulguların dışında bulgu verebilir. Yaşlı hastalar ilaç yan etkileri ve ilaçların birbiriyle etkileşimleri konusunda da gençlerden daha hassastır. Seçilecek ilaçlar, ilaç dozları, tedavi hedefleri yaşlı hastada gençlerden farklıdır. Karşımızda genel durumu hızlı değişebilen ve kırılgan bir grup vardır. Ayrıca bu yaş grubunda tedavilerin yaşlının performansı, beklenen yaşam süresi ve yaşam şartları göz önünde bulundurularak kişiye özel planlanması gerekmektedir. Kronik dediğimiz hastalıklara karşı karşıya olduğumuz için hasta hasta yakını ve doktor iş birliği daha da önem kazanmaktadır. İşbirliği sağlandığında tedavi başarısı ve tedaviye uyum da artar” diye konuştu.