Geçen hafta sizlerle paylaştığım ve rotayı kültür sanat olarak  şekillendirdiğim yazıma ilginiz için teşekkür ediyorum. Söz verdiğim gibi aynı samimi, dengede ve bilgilendirici araştırma yazılarıma devam edeceğim. Verimli bir yaşamı farklı satır araları ile mercek altına alarak farklı koridorlarda ele alacağız.

Verimli bir yaşamdan bahsedip de eğitim konusuna girmemek olmazdı. Gelin bugün hepimizin ‘’ Eğitim şart ‘’ dediği ve ‘’Ülkede  eğitim mi kaldı? ‘’ diye eleştirip köy okulları konusuna giriş yaptığı alana değinelim.

Öncelikle hassas çizgilerde ilerleyen yazımı Prof.Dr.Erhan Erkut’un Sistem Çaresiz Eğitim Sizde kitabından esinlenerek toparlamaya çalışacağım.

Ülkemizde eğitim sistemi neden bu düşük sorusuna yanıt arayalım:

1-Eğitimi yaygınlaştı ancak kalite düştü; On beş yıl içinde üniversite sayımızı 75’ten 203’e çıkarttık.Peki içeriğini doldurabildik mi ? Teknolojik yatırımlarımız, gelen öğrencilerin kapasite ve hedeflilikleri…

2- Eğitime ayırılan kaynaklar; Ülkemizin imkanları doğrultusunda ayrılan kaynak  ayrılması gerekenin yarısı bile değil.

3- Müfredat bağımlılığı; Herkese eşit anlatılan ,öğrencinin pasif öğretmenin aktif olduğu standart müfredatlar

4- Sınavla köleleştirme; Pekiştireç olması gerekirken ezberle ,testle  ,yorum yapmama mantığı.

Tabi konu eğitim olduğu için pek çok eğitmen, akademisyen, araştırmacı ve kaynağa başvurdum. Eğitim ve ödev sisteminin ,okulların tarihçesine kadar inmem gerekti.Ancak burada genel bir bakış açısı ve sürekli yakınan toplum bireyleri için küçük,uygulanabilir yol haritaları yorumladım. Tabi bir anne olduğumu , sürecin tam ortasından geçtiğimi de göz önünde bulundurarak birkaç maddeden bahsedeceğim.Her çocuk ayrı bir romandır, kapaktan anlayamayız diyerek bir düşünme  pratiği bırakıyorum sizlere. Yorum sizin .

Sistem Çaresiz ve Eğitim Bizde ise ; Kendimize soracağımız rehber sorular .

1. Hangi okul değil hangi öğretmen ? Benim ve çocuğumun beklentilerine , felsefesine  uygun öğretmeni araştırmak.Özel mi devlet mi sorunsalından çok daha elzem.
2. Yetenek yönetimi;

İster kendiniz , ister çocuğunuz için hangi alana ilgili var , yetenek var veya keşfedilmedi?

3. Öğrenme şekli nedir ? Görsel- İşitsel- Dokunsal nasıl algılıyor dünyayı? Biyolojik çalışma saati nedir?
4. Kullanma klavuzu YOK!! Siz veya  çocuğunuz reaksiyonları net, saatini kurabileceğiniz bir alet değil. Dolayısıyla kullanma klavuzu yok. Sürekli gözlem,dikkat, anlayış ile süreci yöneteceğiz.
5. Eğitim okuldan bekleyeceğiniz bir süreç değil günümüzde. Çünkü yetersiz biliyoruz Bilmek çözüm değil. Ya harekete geçip gemiyi su aldığı yerden güçlendirecek ya da karanlığa küfredeceğiz.
6. Dünyanın başarılı alanı beslediği rozet sistemlerinde kendinize ve çocuğunuza yer alacaksınız.
7. Başarılı Aile Sendromu ; Başarının yüksek olduğu ailelerde genetik veriler rüzgarı arkadan estirse de tepkisel ,kaygılı bir geri çekilmeye de neden olabiliyor. Dikkat derim.

Bu hassas konuya  girmek  konusunda çok tereddüt ettim ancak minik de olsa ışık yakabildiysem ne mutlu bana.

 Bu yıl zamanımın ne kadarı yalnızca bana aitti?

1. Bu yıl düşüncelerimi,duygularımı ne kadar kontrol altına alabildim ?
2. Bir yılda hayatıma aldıklarım ve hayatımdan çıkarttıklarım.
3. Hangi kişi ve olaylar beni engelledi ? Nasıl aştım ?
4. Bu yılı tekrar yaşasaydım neyi farklı yapardım?
5. Peki 2025’te neyi farklı yapacağım?

Güçlü sorular bizi güçlü yanıtlara kavuşturacaktır. Bireyin kendine koçluk yapabilmesi, yaşam verimliliğini sürdürülebilir olarak sağlar.  Çoğumuz karar vermenin , dilek tutmanın, pozitif düşüncenin ayakları olduğu yanılgısındayız. Vizyoner adımlar atmak olmadan onlar birer tuğla sadece. Sabır isteyen, düşünce ve eylemin muhteşem gücüyle katlanan bir yolculuktur yaşamak. 2025’e güçlü sorular, net bir vizyon,kararlı eylemlerle başlamanızı umuyorum. Sevgiler.