DUVAR

Bildiğim kadarı ile dünya üzerinde belli dönemlerde bazı duvarlar inşa edilmiştir.

Bunların bazıları savaşları önlemek, kardeşi kardeşten ayırmak, bazen de güvenlik sebebi gerekçesiyle inşa edilmiş duvarlardır.

Bir kaç tanesini size örnek olarak sunacağım. Hem hafızanızı yoklayabilir. Hem de tarih bilginizi yenileyebilirsiniz.

Şöyle bir sıralama yapalım,

ÇİN SEDDİ

"Yıkılmış bölümleri ile beraber toplamda 8852km civarında olup, 2500km kısmı halen fiziki olarak ayakta ve ziyaret edilmektedir.

Amacı, büyük hun imparatorluğu, Moğollar ve Türk boyu akınlarını engellemek için yapılmıştır."

BERLIN DUVARI

"Doğu Almanya vatandaşlarının, batı Almanya'ya kaçışlarını engellemek için 13 Ağustos 1961 de yapılmış, 46km uzunluğunda, namı değer utanç duvarı,

9 Kasım 1989 da yıkılmaya başlanmıştır."

BATI ŞERİA DUVARI

Israil bu duvarı terör ve güvenlik unsurlarını bahane ederek Eylül 2000 de yapımına başlamıştır. 708km uzunluğunda olup. Birkaç noktada batı Şeria iç kısımlarına girerek yaklaşık 25000 Filistinliyi izole etmiştir.

ABD MEKSİKA SEDDİ

ABD ve Meksika sınırı üzerine kurulmuş duvar ve çittir. 930km den daha fazla bariyer olduğu, kesintisiz, kamera ve sensörler ile oluşturulan sanal ve fiziki bir çittir. Sınırın toplam uzunluğu 3,201 km’dir.

TÜRKIYE CUMHURİYETİ DEVLETİ DUVARLARI

Güneydoğu da özellikle Suriye sınırında inşa edilmiş olup, "TÜRKIYE'NIN YASADIŞI GEÇİŞLERİ ÖNLEMEK AMACIYLA İNŞA ETTİĞİ DUVAR." Ve duvarcıklar, şimdilik 837km olup dünyanın en uzun üçüncü duvarı konumunda.

Duvarın asıl yapılış amacı terör örgütleri ve yasal yollardan kayıt yaptırmamış, geçici kimlik belgesi olmayan. Suriyeli sığınmacılar ve kaçakçıları engellemek için yapılmıştır. Projelerin amacı ve yapımı ile ilgili, DFBİ internetten araştırma yapabilirsiniz.

Dikkatinizi çekmek istediğim bazı noktalar var.

Şuan Doğu'daki İran sınırında inşası devam bir duvarımız daha var. Toplam da 90km den uzun olacağı ve mevcut 60km si kısmen tamamlanmış olan duvarımız.

Bunun da yapılış amacı, Suriye sınırından geçemeyen art niyetli kişilerin bu sınırdan geçmeye teşebbüs etmelerini engellemek için yapılmasıdır.

YOKSA* geçici Afgan sığınmacılar için mi?

Arkadaşlar abiler ablalar, geçici sığınmacılar diyoruz. Yani hukuk kanun bunu diyor, ben demiyorum.

Burası çok önemli!

Mülteci göçmen ve geçici sığınmacılar çok farklı terimler. Bunda hem fikir olalım.

Ülkemize gelen GEÇİCİ SIĞINMACILAR. Göçmen veya mülteci değildir. Bunlar geçici sığınmacılar olarak ele alınmalı.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin göçmen ve Mülteci kabul etme gibi bir yasası yoktur. Özellikle ülkenin doğu veya güneydoğusu kısmından gelenler için. Yasa böyle, daha açık anlatayım.

Hukuken bu mevzuatların anlaşmaları yapılmıştır. 1951 de rahmetli Menderes'in bunu imzaladığı resmi gazetede vardır. Ha keza, rahmetli Demirel'in de gelen geçici sığınmacıların. Mülteci veya göçmen statüsünde olamayacağını 1957 de imzalaması gibi. Resmi gazetede mevcut,

2013 yılında mevcut hükümet, yeni bir yasa çıkararak bunların geçici sığınmacılar olduğunun kararını almıştır.

ŞİMDİ*

Arkadaşlar sadece ülkemiz de göç mevzuları olmuyor. Bildiğiniz üzere ABD, İngiltere, Almanya ve Avrupa’nın birçok ülkesi göç almaktadır. Ve hep olacaktır da!

Bu ülkelerin Türkiye'den farkı, hepsinin düzenli birer göç politikası olmasıdır.

Bu göç sürecini en ince detayına kadar inceleyip insan hak ve hukukuna aykırı olmayacak şekilde ele almalarıdır.

Her şey sistemli ve düzenli olduğu zaman, Alman hükümetinin ülkesine gelen, mülteci ve göçmenlerin (Doktor, mühendis, teknisyen, öğrenci vs. %80) insan hakları kurallarına uygun bir şekilde bunları gerekli merci görevlere getirir.

Eşit gelir dağıtımı adaleti olduğu için de, Hans arkadaş ayak ayaküstüne atar. Keyifle içeceğini yudumlar.

Sen ve ben de, bize gelen GEÇİCİ SIĞINMACILARIN, bizden neler götürdüğünün tartışmasında oluyoruz.

Size Tarihi bir not anlatayım,

Albert Einstein’ı biliyorsun ya, bu zatı muhterem Türkiye Cumhuriyeti devletine onlarca bilim adamı ile sığınmak için başvuru da bulunmuş. Mektubu okuyan İsmet İnönü elimizde yeterince sığınmacı bilim insanın olduğunu ve bunu kabul edemeyeceklerini, ifade eden bir mektup ile cevap vermiştir.

Daha sonra bunu duyan Atatürk, ivedilikle kendisine (Albert Einstein'a) bir mektupla cevap verir, teklifini bir şartla kabul eder. Kendisi dâhil her bilim adamının, birden fazla kişiyi eğitmelerini ister.

Bu mektuba cevaben, Einstein çok mutlu olur ve onur duyar. Bilim arkadaşlarının kabul edilmesini mi, kendisinin affını ister. Çünkü bu dönem içinde Amerika Albert Einstein’ının sığınma talebini kabul etmiştir.

Şimdi, hadi be diyeceksin,!!!

Ne yazık ki öyle,

Ülkende doğru politika yapamazsan, ülkenin başarısı içinde engel teşkil etmiş olursun,

Günümüzde buna benzer sıkıntılarımız var elbet, ülkenin beyin göçü, üzülerek söylüyorum çok ciddi rakamlarda,

Yaptığımız yapacağımız duvarlar, bunlar fiziki ve manevi duvarlar olmalı bence. Ülkenin bekası için olmalı, dışarıdan neydi belirsiz kişilerin ülkeye girişlerini engellediğiniz zaman, (samimi bir durumda) otomatikman kendi halkınızın can ve mal güvenliğini sağlamakta ve beyin göçünün önüne geçmekte olursunuz.

Neden Avrupa bizim ülkemizi GEÇİCİ SIĞINMACI, mülteci ve göçmen ülkesi olarak görür. Bunu biz neden kabul ediyoruz.

Malum bildiğiniz üzere ülke de birçok şey değişti, artık kendimizi pek güvende hissetmemek gibi, iş bulamamak gibi, daha ucuza çalışmak gibi.

Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşları aile yapısının değişme endişesi ve daha birçok sebep bulabiliriz.

Örneğin; küçük çocuğunuzu eskiden olduğu gibi sokağa salabiliyor musunuz? Markete ve bakkala gönderebiliyor musunuz? Hayır değil mi?

En büyük sebeplerinden biri sınırdaşından ülkeye çok düzensiz, engellenemeyen insan akımı, olduğu için (DUVAR)

Düzenli GEÇİCİ SIĞINMACI politikamız da olmadığı için, ülke içinde bazı zatlar bilinçli ve bilinçsizce açıklama yapıyor. Kimi kendine göre GEÇİCİ SIĞINMACILARIN ihtiyaçlarına ekstra zamlar yaparak, ülkeyi onlar için yaşanmaz bir hale getirmeye çalışıyor. (hani demokrasi) gitmeleri için

Kimi de çok talihsizce, (bu en kötüsü) GEÇİCİ SIĞINMACILARIN gitmesi halinde, ülke ekonomisinin çökeğini dile getiriyor. Bu zata söyleyin, GEÇİCİ SIĞINMACILARIN ülkede ucuz işçilik ve ülkeye yük olmalarından, başka ne faydaları var.

Türkiye Cumhuriyeti devleti bu kadar mı aciz bir duruma geldi de, ekonomisi çöksün. Bu zata söyleyin, şimdiye kadar ülke ekonomisini GEÇİCİ SIĞINMACILAR ayakta tutuyor? Çok talihsizce ve tehlikeli açıklama.

İşte görüyorsunuz, planlı programlı bir politika izlenmemesi durumunda neler olduğu. Bu sadece yakın gündem olan iki açıklama, daha var mı? Var ve olacaktır da,

Bunlar daha iyi günlerimiz demek isterdim. AMA!

Afganların ülkeye girişleri çok tuhaf değil mi. Gelenlerin hepsinin genç olması, ailecek gelmemesi, birçoğuna baktığınızda bazılarında hiç sırt çantası bile olmaması, siz düşünüyor musunuz,! Bunlar o kadar mesafeyi yürüyerek geliyor. Hayır efendim

Belirlenmiş rotalardan, özellikle bazı hükümet veya hükümetlere bağlı araçlarla İran'a kadar getirilip ve yine ABD’nin kontrolünde, bazı otobüs ve kamyonlarla Türkiye sınırına getiriyorlar. Daha sonrasını sizde biliyorsunuz,

Bütün bunlar ABD istediği için oluyor. Neden?

Önce ki yıllarda Afgan sığınmacılar veya geçici işçiler geliyordu,

Ama bu son dönem ki gibi değil, kontrol yok, önlem yok denecek kadar az, ABD bunu neden istiyor. Türkiye Cumhuriyeti devletinin gelişmesini engelleyen düşmanca hareket eden, ancak kendi çıkarları doğrultusunda. Ülkenin yetkilileri ile görüşen ve sadece kendi ülke ve menfaatleri için yapan, İngiltere, ABD ve Avrupa bunu neden istiyor. Neden sadece ülke olarak biz elimizi taşın altına koymaktayız. Neden Hayır diyemiyoruz?

Gelen Afganların çoğunda neden askeri üniformalar var. Beynimde delice sorular, bu Afganlar paralı asker olarak mı kullanılacak, savaşa mı hazırlanıyoruz. Kime karşı neye karşı,

Dedim ya! Düşündükçe beynimde delice sorular.

Gelecekte önümüze herhangi bir DUVAR çıkması dileğiyle Sağlıkta kalın dostlarım